26 Mart 2010 Cuma

Oyun: Metro 2033

Rus yapımcıların bilgisayar oyunlarındaki gerçekçilik takıntısına hayranım. Belki de kültürlerimiz çok da farklı olmadığından, Rus yapımı bilgisayar oyunlarında günlük yaşamdan mekanlar ve nesneler görmekten çok keyif alıyorum. Açlık, donma tehlikesi, solunum sıkıntıları gibi ufak detayları göz ardı etmemeleri ayrıca hayranlık uyandırıyor. Yani kısacası adamlar çok başarılı "hayatta kalma" oyunları yapıyorlar.

Önce S.T.A.L.K.E.R. ile Çernobil nükleer santralini keşfetme şansı yakaladık. Daha sonra yine başka bir ekip, Cryostasis ile bizi kutuplara yakın bir yerde bir nükleer enerji gemisine götürdü (Ateşe elimizi uzatarak ısınıp sağlık ve enerji depolamamız pek güzeldi).

Şimdi de nükleer bir felakete uğramış (Adamlar tarihte başlarına gelen felaketten muhteşem malzemeler çıkarıyor) bir Rusya şehrinin hemen altında, sağ kalan insanların yaşadığı metro tünellerindeyiz.

Bu oyunu S.T.A.L.K.E.R. ile kıyaslamak aslında yanlış olur. Tamam ikisi de Rus yapımı ama her gördüğümüz sakallı, dedemiz değildir ne de olsa. Yine de referans iyi bir kavramdır, ben de kıyas yaparak neyin ne kadar güzel olduğuna değinmek istiyorum.

Grafikler kesinlikle S.T.A.L.K.E.R.'dan daha güzel. Daha yumuşak, daha organik, daha detaylı ve daha gerçekçi; her açıdan daha üstün bir grafik motoruyla karşı karşıyayız. Tuvalet kağıdı olarak kağıt para kullanıyorsanız, hemen DirectX 11 destekleyen bir ekran kartı almalısınız çünkü oyunun görselleri tam anlamıyla zamanın en üst seviyesinde.

Tabii oyun sadece grafikten ibaret değil, S.T.A.L.K.E.R. ile kıyaslanmayacak derecede güzel olan bir şey var ki o da atmosfer. Oyun görsel ve işitsel açıdan tam bir gösteri. Yirmi kişiyle dolu kalabalık bir mekana girdiğinizde, hepsinin aynı anda farklı bir konuda birbirleriyle konuştuklarına şahit olacak; bu canlı anları yaşarken adeta kendinizi orada dikilen bir yabancıymış gibi hissedeceksiniz.

Oyunun genel yapısının keyifli ve silah tasarımlarının da güzel olduğunu hatırlatayım. Para birimi olarak özel mermiler kullanmamız çok manidar.

Diyorum ya, bu Ruslarda muhteşem fikirler var. Bir de biz Türklerde var aynı tarzda muhteşem fikirler, ama icraat yok ne yazık ki. Bizim yapamadığımızı yaptıkları için alkışlıyorum kendilerini.