30 Temmuz 2009 Perşembe

Aşk: Ya da Daha Ötesi

Onu kollarımın arasına aldığım an, daha mutlu olamayacağımı biliyorum. En az "aşk" kadar güzel o duygu, ama ötesinde bir şey. Adını bilmiyorum, tarif de edemiyorum, ancak hisseden bilir.

Daha da destan yazarım aslında, şu kalbimden taşanlarla. Ama onlar bende kalsın, hem ben anlatmasam da bilen bilir.

Seven bilir...

26 Temmuz 2009 Pazar

Kitap: Afyon Çiçeği

Afyon Çiçeği, Sebastian Faulks tarafından yazılmış ve geçen sene piyasaya çıkmış bir James Bond romanı. Tabii ben daha yeni okudum, sizlere de tavsiye etmek istedim. Son iki Bond filminde oynayan Daniel Craig'i hayalimde canlandırarak baştan sona keyifle okuduğumu söyleyebilirim.

James Bond'u veya polisiye romanlarını seviyorsanız, siz de buyurun...

25 Temmuz 2009 Cumartesi

Muhtelif: Hayat

Bazen hayat gerçekten kısaymış gibi görünüyor. Yani, zaten öyle derler ama kişinin bunu hissetmesi önemli. Gidip her yeri görmeli, bir sürü kitap okumalı, çok şey öğrenmeli diyor insan.

Siz de öyle diyor musunuz?

Bence öyle... Oturmayın artık şu koltukta, çıkın dışarı!

22 Temmuz 2009 Çarşamba

Muhtelif: Askerin Seyir Defteri

Temmuz ayının sonunda, şafak 50'ye yaklaşmışken yıllık iznimi kullanmaya karar verdim. Bu süreçte beni kah İstanbul sokaklarında, kah Bodrum plajlarında görebilirsiniz. Ben de sizi görebilirim tabii. Bolca fotoğraf çekmeyi düşünüyorum, bu fotoğrafları da muhtemelen facebook galerimde görebileceksiniz.

Uzun lafın kısası, ben iyiyim, ya siz?

16 Temmuz 2009 Perşembe

Muhtelif: Alayına Tugayına İsyan

Gözlerimi kapadığımda istediğim yerde olabiliyorum ben. Askerdeyken çok işe yarıyor. Bazen İstanbul'dayım, Kadıköy'ün rüzgarına bırakıyorum kendimi, sevgilim kollarımda. Bazen Eskişehir'deyim, memleketimde. Ya da Bodrum'da, sahile inmekteyim, denizin soğuk sularından birkaç adım ötedeyim sadece.

Askerliğimin ilk gününü hatırlıyorum, veya herhangi bir gününü, hepsi dün gibi ama aslında üç ay geçiverdi. İki aylık bir askerlik süreci kaldı önümde, Allahın izniyle onun da üstesinden geleceğim. Kısa dönemleri kastederek "Sizin yaptığınız askerlik mi be!" diyenleri gıdılarından öpüyorum.

Eylül bittiğinde normal yaşantıma dönmüş olacağım. Kendime ve bütün kısa dönemlere Green Day'den "Wake Me Up When September Ends" (Eylül bittiğinde beni uyandır) adlı şarkıyı armağan ediyorum.

Hayat güzel... Vallahi!

Albüm: Biz Ayrıldık (Özgün)

Özgün, bir süredir severek takip ettiğim isimlerden birisi. Geçtiğimiz ay piyasaya çıkan albümünü çıktığı zamandan beri dinliyorum (askerdeysek müzik dinlemeyecek değiliz herhalde). Kesinlikle muhteşem bir albüm olmuş. Müziğin altyapısında İskender Paydaş olunca, üzerine çokça uğraşılmış melodiler ve Özgün'ün her tarza giden sesi ile harika bir sonuç çıkmış ortaya.

"Her şarkısı sevilesi albümler" kategorisine giren bu eseri edinin lütfen. Pişman olmayacaksınız...

11 Temmuz 2009 Cumartesi

Muhtelif: Askerlik Üzerine

Askerlik dünyadan kısmen koptuğunuz, birdenbire kendinizi yabancı bir dünyada bulduğunuz bir süreç. Kuralların farklı işlediği bir dünya burası. Ne kadar zengin olduğunuz önemli değil, tek bir kantin varsa ve kantini işleten asker nöbete gittiyse aç susuz kalırsınız. Ne kadar saygıdeğer olduğunuz da önemli değil, rütbesi sizden yüksek birine ters bir söz söyleyin hele.

Öyleyse nesi güzel bu askerlik denen oyunun? Cevap soruda saklı, bir oyun olması. Dünyada kim olduğunuz gerçeğini bir kenara koyup, bir süre için bambaşka biri haline bürünmeniz.

"Askerliğin neresi oyun?" diye sorarsanız, bilin ki sınır karakollarında vatanı korumak için canını ortaya koyarak savaşanlara değil sözüm. Benim sözüm kağıt üzerinde yapılan askerliklere, getir-götür işlerinin dönen çarkına. Birileriniz mutlaka onyıllardır kullanılmamış askeri malzemelerin tozunu alarak tamamlamıştır askerliğini, bir başkası da gençliğinin en güzel zamanlarını mıntıka temizliğinde kozalak ve izmarit toplayarak geçirmiştir...

Neden böyle peki? Disiplin. Disiplinin tanımı; Kanunlara ve nizamlara mutlak bir itaat ile astın ve üstün hukukuna riayet etmektir. Askerliğin temeli disiplindir. Sizler son derece saçma emirler de verilse onları yerine getirmek zorundasınız, çünkü aslında o emirler saçma değil.

Askerlikte mantık yoktur derler. Doğru değil. Yapılan her şeyde bir mantık vardır, ancak yapılış şekilleri mantıksız görünebilir...

Peki ben nereye ulaşmaya çalışıyorum?

Bilmiyorum, sadece yazdım hiç durmadan...