25 Aralık 2010 Cumartesi

Film: Awake

Başrollerini Hayden Christensen ve Jessica Alba'nın oynadığı film, ülkemizde Anestezi adıyla gösterime girmişti.

2007 yılında çekilmiş film, anestezinin etkisinden kurtularak ameliyat esnasında etrafında yaşanan her şeyi duyan ve hisseden bir adamın hikayesini anlatıyor. 

Konusu çoğu kaynakta böyle aktarılan film, aslında bir anestezi farkındalığından ziyade başroldeki karakterin yaşadıklarını anlatan bir dram filmi. Tıbbi açıdan büyük beklentilerle izlemeyiniz. 

Öte yandan Awake, başta salt bir dram filmi olacağı fikrini aşılarken sonradan heyecan ve gerilim içeren öğeler sunarak seyir keyfini artırıyor. Tabii filmin son derece "sinopsis" odaklı olduğunu söyleyebiliriz, bu açıdan çok derin bir senaryo beklememek gerekiyor.

Sakin bir haftasonu gecesinde, minimum beklentiyle keyif alarak seyredebileceğiniz bir film Awake. Ben de öyle yaptım. Sevdiceğime buradan teşekkür ederim :)

20 Aralık 2010 Pazartesi

Muhtelif: Enteresan Alışverişler

Yeni yıl yaklaşırken mağazalarda ilginç indirimler yapılıyor. Mediamarkt'ta bir adet PS3 oyunu alana ikincisi yarı fiyatınaydı. Kendime çok cazip gelen bir oyun görmediğim için almadım ama çoğu oyunda bu fırsat geçerliydi.Yine D&R'da, PS3 oyunları dahil bir çok oyunda yarı fiyat uygulaması gördüm. Hatta oldukça düşük fiyatla (39TL) satılan bir oyunu (ki hiç de fena bir oyun değildir), 50% indirimle yarı fiyatına (19TL) satına aldım. Bu zamanda 19TL'ye PS3 oyununu kim nerede bulmuş :D

Velhasıl, hava soğuk diye erinmeyin, dışarı çıkın dostlar. Sene bitmeden stoklarını eritmek isteyen bir sürü mağaza var!

13 Aralık 2010 Pazartesi

Muhtelif: Bitti bitti, hepsi bitti!

Sıkça maruz kaldığım bir diyaloğu paylaşmak istiyorum:

X- Okuyor musun?
T- Bitirdim.
X- İyi iyi, maşallah. Hangi liseyi?
T- Üniversiteyi. İzmir ekonomi üniversitesi.
X- Hadi ya, iki yıllık mı?
T- Hayır, dört yıllık. İktisat.
X- Ooo, ne güzel. Desene askerlik gelmiş.
T- Onu da yaptım ben.
X- ?!? Kusura bakma genç gösteriyorsun ya ondan sordum...

Sözün özü, bu diyaloglara gire gire yaşlandım artık. Ama hala genç gösteriyorum.

5 Aralık 2010 Pazar

Oyun: Call of Duty Black Ops

PS3 aldığımdan beri PC'yi boşladığımı söylesem yalan olmaz. Lakin her oyunu da PS3 için almıyorum, PS3'e özel oyunları tercih ediyorum. Black Ops'u PC'de oynadım, ufak aralar vererek birkaç günde bitirdim. Kısaca yorumlarımı belirtmek istiyorum.

Öncelikle şu ayrımı yapmamızda ve hatırlamamızda yarar var: Call of Duty serisinde bazı oyunlar Infinity Ward, bazı oyunlar ise Treyarch firması tarafından üretildi. Örneğin bundan önceki iki Modern Warfare oyunu Infinity Ward tarafından yapılmışken, Black Ops Treyarch'ın ürünü.

Black Ops, sayılı ve akılda kalıcı keyifli anlar yaşatmasına ve bütün olarak gayet sağlam bir oyun olmasına rağmen, her bölümde farklı bir olaya atlayan bir kitap gibi ilerliyor. Son zamanlarda bunu bir çok oyunda yapıyorlar ama Black Ops'da tadını biraz kaçırmışlar; sonlara doğru anlatımı güzelleşen hikaye genellikle oyuncuyu yoran bir yapıya sahip.

Infinity Ward'ın elinden çıkan CoD oyunlarında mesafenin uzaklığını, mühimmatın azlığını veya hayati tehlikeyi çok daha iyi hissediyoruz (Bahsettiğim o savaş duygusunu son Medal of Honor oyunu bile göreceli olarak iyi yaşatıyordu). Black Ops'da ise bu duyguyu bulmak zor, sürekli değişen bölümler ve durmak bilmeyen tempo adeta bir Rambo filmini anımsatıyor. Birkaç sakin sahne ve üç beş düşman askerini gizlice yaklaşarak öldürmemiz de bu durumu kurtarmıyor.

Sonuç olarak Black Ops, keyifli ve tarz sahibi bir oyun. Oynadığınıza pişman olmayacağınız bir eser. Lakin Infinity Ward da Treyarch'ı döver. Tayfun out.